7 Ocak 2014 Salı

Bu Japon bildiğin Atatürk dostum :S


Japonya'daki meiji ilke ve inkalapları (meiji restorasyonu) isimli bir kitap okuyordum, okudukça insanın aklına yüce Atatürk geliyor:D tokyo'nun göbeğinde "Meiji Shrine" diye aratın adına yapılmış harika bir tapınak ve gülhane ağaçları gibi yüksek ağaçlı bir mini orman var. o tapınak kapısına bayıldım, bu yaz oradayım inşallah.

Yüksek lisans tezimide seçmiş oldum böylece. Meiji ve Atatürk üzerinden ortak bir konu hakkında birşey olabilir. Meiji'nin Atatürk'ten şansı bence; japonların ekseriyetinin çok gerici yobaz olmaması ve ota boka hoplayan organize yobazlar barındırmaması nedeniyle kolaylıkla başarıya ulaşmış yaptığı inkilaplar. şans işte.

Özetle adamın yaptıkları;

~18. yüzyılın sonunda japonya'da modernleşme yani batılalaşma sürecini başlatan meiji japonya'yı günümüzün en güçlü ilk 3 devleti arasına sokmaya başarmış.

1868 yılında togukava sogunluğuna (osmanlının askeri versiyonu) son vererek hakimiyeti ele geçiren imparator meijinin modern bir japonya yaratmak adına ekonomik ve sosyal alanda gerçekleştirdiği yeniliklerle dolu 10 capon yılına denk gelen dönemin adı ve getirdikleridir. kitapta meiji resterasyonu dedikleri şey bildiğin Atatürk inkilapları. aynı zamanda şairmis de rahmetli.


Başkent kyoto dan tokyo olmuş bu dönemde (bizde de istanbul dan ankara olmuştu)
demiryolu yapılmış ilk defa (Atamızda demir ağlarla örmeye çalışmıştı yurdu)
meiji anayasasi kabul edilmiş(atamızda osmanlıyı 21 ve 24 anayasası ile selam çakmış kendisine)
sonra ekonomik gelişme ve genişlemeyle yerinde duramamış caponcuklar,
cenk edelim demişler çinlilerle, yenmişler bunları,durmamış ruslarla kapısmıslar onlarıda yenmişler dünya şok, abartmış kore ye tayvana da sarkmışlar, onları da almışlar, vermişler sonra geri,iyice kudurmuşlar o dönem.

1912 de meiji nin ölümüyle de sarsılmış, toparlanmaya ugraşmişlardır. . bir de tokyo da meiji tapınağı varmış, yukarıda da yazdığım gibi göremedik daha ama kısmet inşallah.kısaca meiji restorasyonu bugünkü japonya nın temellerinin atildiğı, japon tarihinde önem arz eden bir dönemdir. minik tatlı caponların yakın tarihindeki dönüm noktalarındandır.

bu dönemin ilginç yanı yapılan batılılaşma çalışmaları giyim kuşam gibi kültürel alanları da kapsamaktadır ve bizde muhafazakar çevrelerin bir ara kullandığı "japonlar gibi geleneklerimizi koruyup batının teknolojisini alalım" klişesinin temelsiz olduğunu göstermektedir.

-1872 yılında çıkartılan bir kanunla her kadın ve erkek japon için ilköğretimimn zorunlu hale getiriyor, biz de zorunlu eğitim cumhuriyet ile mi başlıyordu hatırlayamadım şimdi.

almanya devlet yapısı ve fransa anayasası çalışılıyor. 1889’da anayasa ilan ediliyor. (onlarda bizim gibi anayasayı avrupadan alıyor)

millet meclisi oluşturuluyor, siyasal partiler kuruluyor.

şinto dini yaygınlaştırılıyor; budacılık bastırılıyor.shinto yu budizmden ayri tutmaya karar veren ve bu kararında azmedip, bütün shinto mabedlerini devlet kontrolü altına bizdeki diyanet benzeri bir kurum ile alıyor. japonyadan ortadoğudan çıkmış japon külürüne uymayan bütün dinleri; hristiyanlık, islam ve yahudiliği uzak tutuyor ama anladığım kadarıyla en çok çinlilerin sevdiği budizmle uğraşıyor.

harf inkılabı yapılmaya çalışılmış, kısmen de olsa başarılı olunmuş dönemdir ayrıca. japoncanın çinceden daha kolay yazılmasını sağlayacak yumuşatma ve basitleştirme hareketleri yapmış.


kısaca doğunun ahlakıyla batının teknolojisini birleştirmek adına birşeyler yapmış, bayıldım adamın yaptıklarına. bizdeki bazı kafalarda hiç oturup düşünmüyor bu Türkiye neden ortadoğu çöplüğüne benzemiyor diye. işte Allah vesile etmiş Atatürk gibi yüce bir adam çıkarmış karşımıza şefefsizler çanakkale yazısı yazıyor içinde Atatürk'ün A sı yok. Hadi Türk ve Atatürk düşmanısınız bari Liman von Sanders 'den bahsetseydiniz iki kelam:)


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder