bizim yusuf-şii misal...
aramıyor sormuyor bir aydır. ben onu
arayayım dedim. haftasonu buluşup fifa 13'te geleneksel ellere verme
şenliklerinin ateşini telefonda harlama gayem vardı. cuma günü, tam iş
çıkışı vaktinde aradım. bakın hele. cuma iş çıkışı. cumartesi çalışan
bünyelerin hüzne bağladığı, haftasonu çalışmayan bireylerin özgür bir
ruh gibi dağıldığı o kusursuz zamanlar. uzun uzun çaldırdım. otta bokta
telefonu açan, "heeeee abi" diye ses veren adam, bu sefer telefonu
açmadı. en iyimser tahmini yaptım. kesin tuvalettedir dedim. ancak
sonraki saatlerde aramadı lan beni. 16 yıllık canını ciğerini. "ağzını
burnunu kıracağım onun, çok ayıp ediyor" diye diye günü bitirdim.
sonrasında ise unuttum olanları. dostluk kitabı cilt 8, sayfa 979:
"dostlar arasında arasında olan kötü ve lüzumsuz olaylar çarçabuk
unutulur. vegas'ta olanlar vegas'ta kalır."
bugün kendisini bir
dostuma sordum. onu göreyim, salacağım üzerine kobrayı tandanslı
feyizli bir cümle kurmuşken duyduklarımla irkildim. bizim yusuf'şiinin
bir süre önce sevgili yaptığı, hatta kendisiyle de tanıştığından dem
vurdu sevgili dostum. birden tüm kızgınlığım gitti. hazırladığım
sinkaflı laflar aklımdan uçuverdi. hepsi kanatlı sevgi sözcükleri
oluverdi.
sevgili bulup kendisi de dahil kimseyi aramadığım
zamanlarım aklıma geldi. hüzünlendim. zihnimde arama yapan google arama
motoru "yok böyle bir şey. yeniden arama yapmak ister misiniz?"
dediğinde ise gerçeği anladım.
ben sevgili bulduğum zaman
hiçbir dostumu, arkadaşımı aramamazlık yapmamıştım. neyse konu bu değil.
varsın olsun. sevgilisi ile mutlu olsun da aramasın, sormasın bizim
kastelli...elbet gün gelir bizimde aksiyonlarımız çıkar meydana -_- dost
dediğin bim'deki süt markası demiş Konfüçyüs abimiz bir edebi
eseride....bu tür arkadaşlar sevgiliden ayrılınca arayıp sorarlar,
bencil ve sömürgeci kişilikte insanlardır bunlar, çok uzun sürmez
hatundan siktir yedin mi en netinden, sizin arkadaşlığınıza dönüp
geldiğinde... bi tekme de siz vurun...ben öle yapıyorum ^.^
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder