Ankara. Hiç gitmediğim şehir. neden gitmediğimi bilmiyorum. gider miyim onu da bilmiyorum.
peki adriana lima gel dese her şeyi bırakıp gider miyim? giderim
herhalde lan, ne işim var ki. hem bi değişiklik olmuş olur. hem
gitmişken belki yeni insanlarla tanışırım. kaynaşırım onlarla, belki
güzel vakit geçiririm. latin totosu görür, o karnaval senin bu karnaval
benim geser tosarım adrina ile..ama sonra ya bi gün her şey güzel
giderken git derse, sıkıldım artık senden derse. o zaman da çok üzülürüm
bak. en iyisi gitmeyeyim ben o halde. hem ben mesela adriana lima’ya
gel desem her şeyi bırakıp gelir mi ki? gelmez herhalde, bu aralar çok
yoğunum falan der. başından savar beni. halbuki bana dürüstçe ben gelmek
istemiyorum, ailemi, işimi, arkadaşlarımı falan bırakamam dese benim
gözümde daha değerli olur adriana. dürüstlük benim için her şeyden
önemli. zaten bence o yüzden bir türlü olmuyor adriana’yla. ispanyolca
bilsem kesin "te amo" veya "te quiero" derdim ama gelgör ki ben
ispanyolca bilmiyore :/ isterdim falla "te amo mi amor" demeyi nese
sevildin adrina, öyle bir hatunsun ki bana biricik japon aŞkım "Ai
Shinozaki" yi bile unutturdun vesselam ^.^
bi Japon atasözünün dediği gibi; `silginiz kaleminizden önce bitiyorsa çok yanlış yapıyorsunuz demektir`
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder