7 Ocak 2014 Salı

Kore’ye Nasıl Gidebilirim? Nasıl Kore’de Yaşayabilirim?

Ölmeden önce gitmek istediğim hatta elimden gelse şuan gidip hayatımın sonuna kadar da orada kalmak isteyeceğim ülke diye hayal kuruyorsunuz ve bismillah diyip bu yazıyı okumaya başladınız. Bu kadar çekici gelmesinin altında tonlarca neden var ama sanırım seni en çok çeken şey o oppaları, nunaları, yeojaları, pardon kültürüne olan merakınız. Ha tabi kabaca hesaplarsanız tatilde gitmenin bile sağlam bir şekilde cüzdana geçireceğini hissedebileceğiniz gibi orada yaşamak için de çılgınlar gibi uğraşmanız gerektiğini anlayabilirsiniz.

Gerek gelen mail’lerde, gerekse çeşitli forumlarda, gerek facebook ve kakaotalk üzerinde en çok maruz kaldığım sorulardan biri de “Kore’ye kapağı nasıl atarım?” sorusu. Bu soruya verilecek cevaplar bir Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı için ne yazık ki pek de parlak değil. Türkiye’yi bırakıp Kore’de yaşamaya başlamak isteyenlerin izleyebileceği sınırlı sayıda yol var. Gelin görelim bu yollar neler.

Öncelikle Türkiye'de ne yapıyorsun, yaşın kaç, nasıl bir insansın, maddi durumun ne, sevdiklerin var mı sorularını düşünüyoruz. 3-5 bin tl maaş Türkiye için güzel bir rakam...asgari ücret ile çalışıyorsan veya 1-2 bin lira (ev varsa belki eşinde buna benzer bir para kazanıyorsa gitmemeyi bi düşün derim ama diğer türlü bi dene) tek çocuk musunuz? annenizin babanızın sağlık durumu nasıl? bunlara güzel cevaplar veriyor, insanların sizi sevgiyle özlemesi dışında akut bir ihtiyacın önümüzdeki beş sene içerisinde olmayacağına inanıyorsanız bence deneyin, fakat akıllıca deneyin, borçla değil birikmiş parayla hareket edin. b ve c planlarınız olsun bir ihtimal aniden geri dönmeniz gerekirse diye.

Zaten demiştim önceden iş ev ayarlanacak vs vs, onları zaten akıl edersiniz diye hiç girmiyorum, yani vize yok bavulumu alır giderim derseniz :S bilemiyorum.Ha ben böyle birilerini gördüm. Kore'den istanbul'a aktarmalı olarak Rus Aeroflot uçağı ile Sheremetyevo Havalimanı'nda aktarma bekliyorum. Bir tane arkadaş Maraş'tan Japonya'ya gidiyormuş. Abisi orada lokantada çalışıyorken, buna atla gel demiş. O da ne eğitim, ne dil ne para varken atlayıp gidiyor, sonu ne oldu acaba o arkadaşın durduk yere merak ettim şimdi, bir şekilde okuyosa selamlar olsun ona nede olsa internet küçük, hani havalimanında bekleşirken Rus kızları hakkında ağzımdan bir espiri çıkmıştı da etraftaki herkes 2 saat gülmüştü :@ (espiri yaptığına pişman olmak) ha işte o adam benim. erkan:p neyse asıl mesele olarak gitmeli mi kalmalı mı derseniz;

Evinizi arabanızı sattınız (veya biraz birikmiş paranızı yanınıza aldınız), esyanızı bir depoya koydunuz, yeni işinize başlamak için yeni şehrinize taşındınız, yeni hayatınızda ilk geceniz, bunu hayal ettiğiniz zaman hafif korkuyla karışık aşka benzer bir heyecan duyuyorsanız doğru yoldasınızdır. stres sizin için henüz kazanılmamış zafer demek ise, çalışmaktan, başarılı olmaktan, inisiyatif almaktan korkmuyorsanız doğru yoldasınız. Aynı şekilde eğer Kore'de küçük Türkiyenizi yaratmaya çalışanlardan olursanız uzun vadede mutsuz olursunuz.

Özet olarak ailenize sorumluluklarınız yoksa, gideceğiniz topluma uyum sağlayacaksanız, hiç durmayın. Türkiye'de olmak benim için ÇOK önemli demiyorsan denemekte yarar var. Gidip, güzel bir şehirde olup da dönmek için yanıp tutuşan tanıdığım olmadı. Ama şu bir gerçek ki Kore'de yaşam dizi ve filmlerdeki gibi değil. Bazen öyle şeyler okuyorum ki sanırsın Kore'de hiç karakol, polis yok varsa bile turitlik amaçlıdır diye düşünüyor insan:D neyse yazıyı uzatmadan madde madde bir bakalım nasıl Kore'de yaşayabilirizzzz....

1. Türkiye’deyken Kore’de İş Bulup Yerleşmek

İmkansıza yakın bir olasılık olan ilk yöntemimiz; Türkiye’de yaşıyorken Kore’de iş bulmak ve sonrasında Kore’de yerleşmek. Neden imkansız? Açıklayayım.

Birincisi, Kore işşizlikten kırılmakta. Burada çalışma izni olanlar bile çok zor iş bulabilmekte. Öyle ki, aynı bölümden mezun olduğum Koreli arkadaşlarımın tamamı Kanada, Avusturalya ve Kaliforniya’ya kapağı attı. Bir kaç kişi de Brüksel’de AB kurumlarında çalışıyor. Dolayısyla sizin Türkiye’de daha hiç bir belgeniz yokken buradaki iş pozisyonlarına başvurup da kabul almanız pek de olası değil.

Diyelim ki çok şanslısınız, işveren sizi istiyor, o zaman şirket sizin adınıza çalışma iznine başvuracak. Bu izni alabilmesi için de o başvurduğunuz işin, tüm  Asya Kaplanları dahilindeki ülkelerin bir Asya Kaplanı vatandaşı tarafından yapılamayacağını, mutlak suretle sizin gerektiğinizi bir şekilde ispat etmesi gerekiyor. Ayrıca size garantör olacak, burada yaşayacağınız süre boyunca belli bir miktar parasını bankada bloke şeklinde bekletecek. Bunları yapacak birini bulmak -amcanız, dayınız değilse- pek mümkün görünmüyor. Ya birde ben burada kurumsal bir şirkette adam gibi bir maaşla adam gibi yaşamaktan bahsediyorum. Lokantalarda garsonluk, çinlilerin arasında fabrika işçisi olmak, benzincide çalışmak, tezgahtarlık gibi az maaşlı ve sizi köle yapan işler farklı. Birde kira sorununuz olacak otuun otuduğunuz yerde. Ha bu nasıl düşünülür. Birisi ile tanışırsın seversin, onunda evi olur, senin yapacağın bu basit işlerle iki maaş birleşir birşeeyler olur ama neden bu kadar şeye katlanasınız ki elin ülkesinde...He birde yazının www.godesu.com alt kısmında Kore'de iş bulabilmek için birkaç kaynak paylaşacağım onlara bir göz atın, şanslıysanız neden olmasın?:)

2. Türkiye’de uluslararası kurumsal bir firmada çalışırken, o firmanın Kore’deki açık pozisyonlarına başvurarak Kore’ye yerleşmek

İlk adıma göre daha olası bir yöntem. Eğer Türkiye’de uluslararası kurumsal bir firmada (Hyundai, Ssangyong, Samsung, LG, Daewoo, Kia, Marine Engineering Co., STX Shipbuilding, Hanjin Heavy Industries ve Construction v.s.) çalışıyorsanız, o firmanın Kore’deki açık pozisyonlarından birine başvurabilirsiniz. Kabul edilirseniz izlenilecek yol yine ilk yöntemdeki gibi olacak fakat bu durumda söz konusu şirket multinasyonel kurumsal bir firma olduğundan tüm işlemleri sizin için kolayca yapacaklardır.

Tabi ki bu adım herkes için değil, Türkiye’de sınırlı sayıda olan nitelikli beyaz yakalı kesim için geçerli. Ayrıca o kalifiyede bir insanın Amerika, İngiltere v.s. varken Kore’ye yerleşmek istemesi pek normal gözükmüyor. Bunu da belirtmeden geçemeyeceğim. Böyle bir insansan New York'a git, Böylesi Koreliler bile Kore'de durmuyor:D

3. Kore Vatandaşı ile Evlenerek Kore’ye yerleşmek

Evlilik yolu ile önce oturum, sonra da vatandaşlık alarak Kore'ye yerleşmek en kolay yöntemimiz (“karıyı/kocayı nasıl bulacağız?” sorularını duyar gibiyim, arkadaş arkadaşın pezevengidir şeyi ben de çalışmıyor orasını size ve internet'e bırakıyorum:D). İlle de bir Kore vatandaşı bulmanıza gerek yok, herhangi bir Amerikan, Avusturalya ve Kanada vatandaşı ile de evlenip, o ülkenin oturum iznini ya da vatandaşlığını alırsanız, siz de bir Kore vatandaşı olarak Kore'de sınırsızca kalabilirsiniz. O ülkelerle Kore'nin karşılıklı özel anlaşmaları var. Fakat siz yine de Kore vatandaşı ile evlenin ki işler daha basit olsun.

Bir Kore vatandaşı ile evlendikten sonra süresiz oturum izni alıyorsunuz ve Kore’de dilediğiniz gibi yaşamaya başlıyorsunuz. 3 sene evli kaldıktan sonra da Kore vatandaşlığına başvurabilirsiniz. Ama Güney Kore etnik milliyetçi bir ülke olduğundan bazı prosedür ve zorluklar var vatandaşlık için (evet Koreli ile evli olsanız bile :S)

Şunlarıda değinmeden geçemiycem; Koreli ile evlenen yabancı gelin ve damat arasında fark var. yabancı kız tarafına bazı haklar kolay ve yormadan veriliyorken, erkek tarafını ağlatıyorlar, sen nasıl Koreli bir kızı kandırırda evlenirsin lan der gibi. neden böyle yaptıkları konusunda da aklıma birşeyler geliyor ama neyse.

İkinci şeyse bundan faydalanan Koreli erkekler; şu Koreli dizi, şarkılar yüzünden korecan Türk kızı çokça türedi etrafta. bunların bir kısmı aklı başında kızlarken bir kısmıda malesef büyülenmiş gibi. Türkiye'de olsa sevgili, evlenme kriterleri arasında yakışıklı, işi, maddi durumu etken olabilecekken, olay Kore'de yaşamak olduğunda bu üç madde Türk kızları tarafından görmemezlikten geliniyor. Kore'deki Koreli kızların beğenmeyip evlenmediği Koreli erkekler de bu durumun farkına varıp Dünya genelinde Kore hayranı kız arayışınaa girip onlarla evlenme avına çıkmışlar. Bana bile soruyorlar böyle bekar Türk kızları varsa söylesine diye. Ben de kibarca(!) yok diorum öyle kız:S

Erkek tarafına gelince; benim Kore'de Koreli kızlarla, Japon, Tayvan ve kısa süreli Çinli kızlarla ilişkilerim oldu. İlk önce bunlarla çıkmak çok güzel birşey geliyor, yanında bir kız olduğunu hissettiriyorlar sana ama olay evlilik yoluna gidilcekse ben yapamadım. Yani ben Türk yemekleri, futbolu, Türk espirileri yapan, yapılmasını seven bir erkek olarak cicim aylarından sonra bu kızlarla olmuyor. Ne olursa olsun aynı kültürden bir Türk kızı ile evlenin derim, hiç bu kızlarla macera aramayın ama eğitim için gidiyorsanız sevgili olabilirsiniz, hatta olun derim:D Japon kızları daha çok seversiniz gibi geliyor bana. Koreli kızlar çok yoruyor insanı. Bi sabah uyancaksınız hadi dağa gidiyoz yürüyüşe, ne dağı ya sabah sabah diyemiyorsun gidiyorsun paşa paşa. Gece 2 lerde marketlere gidip noodle alışverişi yapmak falan, beyzbol öğrenmeye çalışmak-_- cicim aylarında hoş olabilir ama devamlı devamlı bu kızlar yoruyor insanı, birde miyon tipli hep hoplayıp zıplıyorlar, ya bi 2 dakka otur oturduğun yerde be kadın:@ yani iyi düşünün, baya bir zaman harcayın, o ilk haftaki güzel anların gazına gelip hemen evlenme teklifi etmeyin bu kızlara:D

4. Eğitim amacıyla gidip, sonrasında Kore’ye yerleşmek

Bu da nispeten kolay fakat uzun vadeli bir yöntem. Üniversite eğitimi almaya (lisans, yüksek lisans/master, doktora) Kore’ye gidiyoruz ve bölümümüzü bitirerek mezun oluyoruz. Kore hükümeti Kore’deki bir eğitim kurumundan mezun olan öğrenciler için öğrenci oturum iznini çalışma iznine çevirme hakkı veriyor. 1 senelik bu izninizle iş arıyorsunuz ya da kuruyorsunuz. İş bulduysanız her sene kontratınızı göstererek izninizi yenileyebilirsiniz.

Buradaki sıkıntı da yine iş bulmak konusu. Dediğim gibi, Kore'de kayıtlı/legal bir iş bulmak çok ama çok zor. Bazı yöntemler var onlarıda aşağıda ilgili yerlerde açıklıyorum.

7. İngilizce öğretmenliği; anladığım kadarıyla ingilizce öğretmenliği için herhangi bir diploma şartı aranmıyor bu memlekette... gidip çatır çatır ingilizce öğretmeni olup hayatınızı kurtarabilirsiniz, aklınızda bulunsun diye söylüyorum. Sınıfımdaki bütün yabancı kişiler ingilizce öğretmeni olsam mı burada diyip konuşuyorlardı tüm gün. gidip çatır çatır ingilizce öğretmeni olup hayatınızı kurtarabilmeniz için en az n2 (advanced), hatta n1 (fluent) seviyesinde ingilice bilmeniz gerektiğinide hatırlatmakta fayda var. Diploma istenmiyor derken ingilizce ile alakalı bir bölüm bitirme şartı aranmıyor demek istedim. Bunuda çeşitli TOEFL veya IELTS sınavları ile kanıtlamanızı istiyorlar. Kore'de çok fazla özel anaokulu ve ilkokul var ve bu abiler okullarında Koreli olmayan çekizgözsüz xD insanları ingilizce öğretmeni olarak okullarında görmekten hoşnut oluyorlar. Eğer ders verecek kadar ingilizce biliyorsanız bunu bi düşünün derim, ben bile metroda tip tip giderken yanıma ajummalar gelip torunlarına, çocuklarına özel ingilizce dersi vermelerini istemişlerdi. Avuçlarıma para sıkıştırmalar, telefon numarasını vermeler. çok seviyorlarsa ingilizceyi demek ki.

8. Dil Bilmek / Tercüman Olmak; Sadece Kore'de değil hemen her ülke için geçerli bir meslek. Anadilimiz Türkçe, ingilizceyi zaten öğreniyoruz, birde eğitim aldığımız ülkenin dilini iyice öğrenince Korece gibi. Birde azim edip Kore dil ailesinden bir iki dili kısmen öğrenirsek Japonca gibi. Tebrikler siz artık bir tercümansınız. Neden hemen kendi kişisel bir web sitenizi açıp kendinizi tanıtmıyorsunuz? Kore ile Türkiye arasında çok iş ilişkileri var ve karşılıklı olarak işadamları bu iki ülke arasında devamlı gidip geliyorlar ve gazete, netdeki işsayfaları gibi yerlere kısa dönemli tercüman ihtiyaçları olduğunu belirten ilanlar atıyorlar. Enes Kaya'da bu yöntemle Kore'de kaldı. Kendinizi kanıtlayın reklamınızı yapın, iyi bir tercüman olun.

9. Çok yakışıklı/güzel olmak; Ebeeet dünyanın heryerinde bu tür yakışıklı veya özellikle güzel kızlar için çeşitli pozitif ayrımcılıklar olmakta lakin bu olay Kore'de biraz daha farklı sanki:) hatırlıyorum kaldığım öğrenci yurdunda bir iş ilanı vardı; işte çok iyi düzeyde ingilizce ve korece bilen part-time ofis elamanı aranıyor diye. O da ne?:S bi baktım o ilanın işine korece bilmeyen ingilizceyide eh işte bilen Fransız bir hanım kız arkadaşımız yerleştirilmiş ama güzel mi güzel bir kızdı. demek ki bazı insanlara iş ilanındaki kriterlere gerekmeyebiliyor:P Koreli polislerin güzel bir kıza davranışı bile farklı. Neymiş sizi polis arabasıyla şehirde gezdirebilirim bayan, buda telefon numaram. yavşağa bak ya:D

11. Özel yetenekli olmak; Yine dünyanın her yerinde geçerli iyi ve lisanslı bir sporcu olmak, ressam olmak gibi özel yetenekleriniz varsa yine bu ülkeye yerleşebilirsiniz. Kore'de dikkatimi çeken bir nokta bunlar kafayı piyano ile bozmuş, piyano (böyle mi yazılıyordu lan bu, ben daha yazamıyorum adamlar bayılıyor te allam gıcık şeyler) herneyse piyano veya piyono bunun öğretmenleri çok aranıyor, buda not olarak düşülsün buraya. He bide dokorlar için güzel fırsatlar var, bazı ilanları görmüştüm, ilgi alanıma girmediğinden pek incelememiştim ama baya ilan vardı.

12. Vasıflı eleman veya Yatırım yaparak; Kore'de 400 bin won'luk yatırım yaparsanız yabancı girişimcilere tanınan göçmenlik hakkından yararlanabilirsiniz. Ancak kendiniz ve aileniz hariç en az 10 kişiye iş vermeniz gerekiyor. Birde marangoz ustası, makine ustası, musluk tamir ustası, asfalt ustası, berber falan gibi vasıflı ve yetenekli abileride arıyorlar ama ben size kanada veya avusturalya'ya göç etmenizi tavsiye ederim abi onlar hemen alıyorlar ve daha güzel oralar:D

13. Diğer yöntemler;

Bu yukarıda saydığım yöntemler dışında bazı diğer yöntemler de var..örneğin;

-Kaçak göçmen olarak gelmek... ve seneler sonra hükümet bir af çıkarırsa oturum almak. Bu süreçte nasıl iş bulup da hayatta kalacağınız size kalmış. Unutmayın, yasal oturumunuz yoksa yasal iş de yapamazsınız. Sömürülmeye razı olmalısınız. Kaçak yaşanılan süre boyunca hiçbir haktan yararlanılamıyor ve düşük ücretlerle çalışılıyor. çok sağlam bir finansal durumunuz yoksa 1 hafta içinde açlıktan yorgunluktan zayıf düşmenize 2 hafta içinde ise ölmenize yol açar. Sonuçta Kore'ye gelmek kolay vize istemiyor, al bavulunu gel, tipinde bir sorun (falçata izi falan), piskopat bir duruşun, sabıka kaydın yoksa Kore'ye girmemek için hiçbir sebeep yok. 3 ay kalma hakkın var. 3 ay sonunda pasaportunu ve kimliğini yırtıp çöpe atarsan artık sen orada kaçak bir göçmensin. Hadi Amerika olsa anlarımda Kore için bunu yapıyorsan kusura bakma ama dostum ağır bir salaksın. Kaçak olarak kalmanın şöyle bir kötü yanıda Türkiye'ye döndün ve şansın yaver gitti, düzgün bir iş buldun paranlandın, ya hanımı alıp Kore'ye bi tatile gideyim dedin:D he onu hiç deme, giremiyorsun bi daha:S

-İltica ederek gelmek de bir diğer yöntem. Bunun için de çeşitli belgeler sunuyorsunuz Türkiye’de size nasıl kötü davrandıklarına dair. Türkiye’nin kırsal kesiminden buraya göç etmiş olan düşük eğitimli vatandaşlarımızın izlediği yöntemler temel olarak bu ikisi fakat bizim yazımızın konusu değiller. İltica derken ben ateistim, hristiyanım veya başka bir şeye inanıyorum ülkemde bana kötü davranıyorlar inancımı yaşayamıyorum. Veya ben Kürt'üm, zerdüşüm, süryaniyim ve Tükler bana kötü davranıyor derseniz siz iltica etmiş oluyorsunuz bir ülkeye. Bunu yaptığınız için Türkiye'yi kötülemiş oluyorsunuz ve Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığından çıkarılıyorsunuz, eğer baya bi Türkiye'yi Türkleri kötüleyerek iltica etmişseniz bir daha Türkiye'ye giremiyorsunuz.

KORE'DE İŞ BULABİLMEK İÇİN KAYNAKLAR;
Yabancılar için Kore'de iş bulabilmek için en güzel kaynak bence bu site;
http://www.eslcafe.com/jobs/korea/

Bu eslcafe gerçekten müthiş bir kaynak, birkaç tane daha paylaşalım;
http://prokorea.club/
ve
http://www.learn4good.com/jobs/language/english/list/country/south_korea/

Bu üç kaynakla özellikle ingilizce öğretme konusunda iş bulabilirsiniz diye düşünüyorum.

"kakaotalk ve line hesabım aynı: erkanshi
yine sorularınızı gönderebilirsiniz bana..."

Velhasıl-ı Kelammmmm....
Önce şunu ortaya koymak lazım.

Göçmenlik için başvuruda bulunmak, göçmenlik kabulu ayrı bir süreçtir.
Göçmenlik vizesi aldıktan ve Kore'ye geldikten sonra yapacakların, hayatının gidişatı, yaşam vs. işleri ayrı bir süreçtir.

oradayken şöyle bir düşünce sarabilir bedeninizi olumlu ve olumsuz olarak iki cümle kurayım ona göre karar verin siz; buradaki hayatımı çok seviyorum aslında ama türkiye'ye döneceğim günü de iple çekiyorum. ailemden birine bir şey olacak diye ödüm kopuyor. annemle babam yaşlanıyorlar. yeğenlerin büyümelerini kaçırıyorum. en sevdiğim kuzenimin nişanını da düğününü de kaçırdım. burda sosyal hayat çok güzel ama tek başına eve dönünce insanın üstüne üstüne geliyor o dışarıdan pek güzel gözüken kore hayatı. insanlar çok saygılı ama ilişkiler çok yüzeysel. esprileriniz türk kültürüyle alakalı olduklarında içinizde patlıyor her defasında. ama beni fişlerler mi diye korkmadan her konuda aklınıza esen her şeyi söyleyebiliyorsunuz. devlete güvenebiliyorsunuz. hakkınızı arayabiliyorsunuz her konuda. kimse ateist ya da homoseksüel olmanızla ilgilenmiyor. kadınsanız sokakta tacize uğrama ihtimaliniz çok düşük oluyor mesela. evliyseniz, çocuk yapmayı düşünüyorsanız, çocuğu bütün o ortadoğu travmalarından uzak yetiştirme ihtimaliniz olacak mesela.

bence bu riski alıp almama kararı tamamen size bağlı. Ben olsam Japonya'ya taşınırdım:D Japonya Kore'den çook çook daha güzel ve geelişmiş bir ülke. üstelik Kore'ye çok yakın feribotla bile gidiliyor:D

Japonya'ya ikinci gidişimde animelerde gördüğüm her şeyin aslında gerçek olduğunu anlamıştım. insanlar, mekanlar, giyim kuşam, yemekler, insan ilişkileri... her şey animelerdeki gibi.

ait olduğum yer. demiştim.

Japonya'ya adımımı attığım ilk anda kendime kendime artık ölebilirim dedim. bir insan nasıl olur da aslında hiç yaşamadığı, hiç görmediği bir yere ait hisseder? buraya geldiğimden beri her şey çok tanıdık geliyor bana. sanki bütün çocukluğum burada geçmiş de sonra başka bir ülkede yaşamaya götürmüşler beni gibi hissediyorum demiştim içimden. sanki en dokunaklı ve derin anılarım burada geçmiş de o başka ülkede sürekli kültür şoku yaşıyormuşum da buraya gelince son bulmuş gibi hissediyordum. nasıl böyle hissedebiliyordum, bilmiyorum. Japonya'da Osaka, Kyoto falan der deli gibi gezerken şimdi de ait olduğum yerdeyim. keşke sonsuza kadar burada yaşayabilsem diye iç geçirmiştim.

dünyada 100 yaşını geçen en çok sayıda vatandaşa sahip ülke olduğunu söylemişmiydim japonyanın. bunda tıp teknolojisinin ileri olmasının yanı sıra japon mutfağının da etkisi olsa gerek.

Biliniz ve emin olunuz ki, kitaplardan ve Kore'deki yaşama alışmış birinin ağzından aktarılan Güney kore, o standartlarla tanımlanan ülke, tamamen bir hayal. Bu belki diğer ülkeler ve kültürler için de söylenebilir. Umduğunuz ve karşınıza çıkan gerçek her zaman örtüşmüyor. Gelinceye kadar yaşamına, kültürüne, diline dair ön hazırlık yaptığınız halde, bildiğinizi sandığınız çoğu şeyin, eksik ama çok eksik, veya eski ve basmakalıp bilgiler olması -ve hatta yanlış olmaları-, umduklarınızla bulduklarınız arasında dağlar kadar fark yaratıyor.

Cahil gelmek ne kadar kötüyse, bilmişlik de o kadar kötü. -bir çin atasözü eklemeden yazıyı bitirseydim içimde kalırdı walla:D-
Bu yabancı bir ülke hakkında ve Güney Kore ile ilgili aldığım ilk ve en yol gösterici dersti.

Bilinmeyen topraklara ilk ayak bastığınızda, bilinmeyene karşı tek başınıza kaldığınızda hissettiğiniz şey üç aşağı beş yukarı tüm insanlarda aynıdır. Alabildiğine heves, merak, yalnızlık, korku ve özgüven. Ya siz Türkiye'de güzel bir hayat kurmaya ve oralara tatile gitmeye bakın bence:)

Ya Japonya'ya girdik Kore'yi unuttuk hiç mi güzel şeyler yok bu Kore'de!!! Kore'den alacaklarınız biraz sükunet, biraz tevazu, bol bol hoşgörü ve huzurdur. Huzurun ne kadar değerli olduğunu, güvenlik hissinin ortalıkta dolaşan robocoplar ile sağlanmadığını ancak Kore'de yaşayarak öğrenebilirsiniz. Yani artıları çok değil buranın. Ama eksilerinden daha çok. İç huzuru çoğu zaman paradan, mevkiden, şandan, şöhretten daha yeğ.

Kalıcı olmak, sürekli acabalar üzerine yaşam kurmak, iş bulmak, aile kurmak, çocuk yetiştirmek hiç kolay değil. Her bir aşamada karşınıza bir takım engeller çıkacak. Ama bu engeller, her yerde var. Bir tek Kore'ye özgü, bir tek burada olan sorunlar değil.

İçinizde Kore'de yaşamak gibi bir heves varsa, çoğu zaman şans, yaşamın doğal akışında, kendi kendine karşınıza çıkacaktır. Çok çok özel, insanüstü bir çaba sarfetmeniz gerekmiyor. Ve yine bu heves size güç veriyor.

-Güney Kore yaşanacak bir yer mi?
+Evet kesinlikle.


-Pekiyi kimin için?
+Hazıra konmayana, Birlikteliğe, işbirliğine açık olana. Sorumluluk sahibine. Uyumluya, çalışana, hoşgörene. Türk kültürünü çok özlemeyene, yabancı birisi ile evlenmeye katlanabilene.

***
Siz nasıl gittiniz Kore’ye? Ne tür sıkıntılar yaşadınız? Yazıda eklemeyi unuttuğum başka yöntemler var mı? Hepsini aşağıdaki yorumlarda paylaşabilirsiniz!
http://www.godesu.com

8 yorum:

  1. Cok guzel bir yazi olmus. Bir de su var; eger guzel ve yakisikliysaniz model de olabiliyorsunuz. Bu sekilde bir kac reklam cekimine katilan arkadaslarim var.

    YanıtlaSil
  2. Çok keyifle okudum yazdıklarınızı:) bloğunuza nasıl geldim bilmiyorum ama aklımda birden Japonca öğrenmek gibi bir istek oluştu:) Teşekkürler paylaşımınız için, çok akıcı anlatmışsınız, sadece okumak bile çok keyifliydi:)

    YanıtlaSil
  3. Çok keyifle okudum yazdıklarınızı:) bloğunuza nasıl geldim bilmiyorum ama aklımda birden Japonca öğrenmek gibi bir istek oluştu:) Teşekkürler paylaşımınız için, çok akıcı anlatmışsınız, sadece okumak bile çok keyifliydi:)

    YanıtlaSil
  4. Çok keyifle okudum yazdıklarınızı:) bloğunuza nasıl geldim bilmiyorum ama aklımda birden Japonca öğrenmek gibi bir istek oluştu:) Teşekkürler paylaşımınız için, çok akıcı anlatmışsınız, sadece okumak bile çok keyifliydi:)

    YanıtlaSil
  5. Walla eline sağlık müthiş işallah gitmek isteyen gider

    YanıtlaSil
  6. beden eğitimi öğretmeni olarak çalışamazmıyım

    YanıtlaSil
  7. Havasina suyuna tasina topragina
    Bin can feda bir tek dostuma
    Her kosesi cennetim ezilir yanar icim
    Bir baskadir benim memleketim

    Lay Lay...

    Anadolum bir yanda yigit yasar koynunda
    Asiklar destan yazar daglarda
    Kuzusuna kurduna Yunus'una Emrah'a
    Butun alem kurban benim yurduma

    YanıtlaSil
  8. ingilizce öğretmeni olarak gidebilirim o zaman bu gerçekten harika bilgilerin için teşekkürler müthiş bir yazı olmuş

    YanıtlaSil